EMDR Terapisi

(Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme)

EMDR, geçmiş olumsuz deneyimlerin bugünümüzü nasıl etkilediğini ele alan, bilimsel etkinliği kanıtlanmış bir psikoterapi yöntemidir. Çocuklukta ya da sonrasında yaşanan zorlayıcı olaylar (örneğin eleştirilmek, ihmal edilmek, ani bir kayıp ya da travmatik bir deneyim) belleğimizde "işlenmeden" kalabilir. Normalde yaşantılarımız sağlıklı şekilde işlenerek hafızaya yerleşir. Ancak travmatik anılar işlenemediğinde, sanki bugünküymüş gibi canlılığını korur. Bu nedenle yetişkinlikte yaşadığımız bazı tetikleyiciler (bir bakış, bir söz, bir ortam) aslında geçmişin izlerini harekete geçirir.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)

Bilişsel Davranışçı Terapi, kişinin düşünce, duygu ve davranışları arasındaki görünmez zinciri anlamasına yardımcı olur. Günlük hayatımızda yaşadığımız bir olayın kendisi değil, o olaya yüklediğimiz anlam duygularımızı şekillendirir. Zihin bazen otomatik olarak "Ben yetersizim" ya da "Bunu asla başaramam" gibi inançlar üreterek kişiyi zorlayıcı bir döngünün içine sokar.

BDT sürecinde bu otomatik düşünceler fark edilir ve sorgulanır. Amaç "yanlış olanı bulup düzeltmekten çok, düşünceyle kurulan ilişkinin daha esnek hale gelmesini sağlamaktır. Kişi, zihninden geçen her cümlenin gerçeği yansıtmadığını öğrenir; böylece duygular ile daha sağlıklı ilişkiler kurar.

Şema Terapi 

Şema Terapi, çocuklukta karşılanmayan duygusal ihtiyaçlarımızın yetişkinlikte nasıl tekrarlandığını anlamamıza yardımcı olan bütüncül bir psikoterapi yaklaşımıdır. Hepimizin temel ihtiyaçları vardır: sevilmek, kabul görmek, güven içinde hissetmek, değer görmek… Bu ihtiyaçlar yeterince karşılanmadığında zihnimiz "uyum bozucu şemalar" adı verilen kalıcı inanç ve duygusal örüntüler geliştirir.

Şemalar, çocuklukta bizi korumak için oluşsa da yetişkinlikte hayatımızı kısıtlayıcı hale gelir. Örneğin, sürekli eleştirilen bir çocuk "Ben yetersizim" şeması geliştirebilir. Yetişkin olduğunda ise, bu inanç tetiklendiğinde iş hayatında ya da ilişkilerinde kaygı, öfke ya da umutsuzluk yaşayabilir.

Metakognitif Terapi

Metakognitif Terapi, düşünceleri tek tek değiştirmeye çalışmaktan çok, kişinin zihniyle kurduğu ilişkiyi yeniden düzenlemeyi hedefleyen bir yaklaşımdır. Hepimizin zihninden olumsuz ya da endişe tipli düşünceler geçebilir. Önemli olan, bu düşünceleri susturmaya çalışmak ya da onlara kapılıp gitmek yerine, onların gelip geçen birer zihinsel olay olduğunu fark edebilmektir.

Metakognitif Terapi'de kişi, "Bu düşünceyi yo'k etmeliyim" demek yerine, "Şu anda zihnim bana endişe tipli bir senaryo sunuyor ama bu sadece bir düşünce" diyebilmeyi öğrenir. Bu beceri, düşüncelerle savaşmayı bırakıp dikkati tekrar bugüne ve yapmak istediğimiz şeye yönlendirmemizi sağlar. Böylece zihinsel yük azalır, endişe döngüsü kırılır ve kişi daha özgür hisseder.

Adanmışlık ve Kabul Terapisi (ACT)

Adanmışlık ve Kabul Terapisi, kişinin hayatındaki zorlayıcı düşünce ve duygularla savaşmayı bırakıp, kişinin değerlerine uygun bir yaşam sürmeye odaklanmasını sağlayan bir yaklaşımdır. ACT, "düşüncelerim kaybolmalı" anlayışı yerine, "düşüncelerim burada olabilir ama ben yine de istediğim yönde ilerleyebilirim" bakış açısını kazandırır.

Bu terapi, duyguları bastırmaya ya da düşünceleri susturmaya çalışmaz. Aksine, onların varlığını kabul ederek, kişinin kendi değerleri doğrultusunda hareket etmesine alan açar. Örneğin, "yetersizim" düşüncesi zihinde belirse bile, danışan bu düşünceye rağmen sevdiği işi yapmayı, ilişkilerine emek vermeyi ya da hedefleri için adım atmayı öğrenir.